Sissoylu: Kuşatma
(Mistborn: The Well of Ascension)
Brandon Sanderson
Sayfa Sayısı: 636
Çevirmen: Can Sevinç
Akılçelen Kitaplar
2. Baskı, Ankara,
2016
Brandon Sanderson yeni nesil fantastik edebiyatın en büyük
ustalarından biri. İlk kitabı okuyalı bir sene geçmiş olmasına rağmen, bu
kitaba başladıktan sonra kendimi büyüsüne kaptırmam da bunun için yeterli bir
sebep olabilir. Çok iyiydi.
Karakterleri
istediği şekilde yönlendirebilme ve onları objektif olarak yazabilme yeteneğine
hayran kaldım. Objektiflikten kastım pozitif ve negatif yönleriyle, ki bu
taraflarını abartmadan, doğal bir şekilde yazmış olması, aşırılıktan
kaçınılmış. Ayrıca devlet yönetimiyle ilgili yaptığı tespitler, kitap boyunca
bir kralın nasıl olması gerektiği ve insanın var oluşundan gelen o sığınma ve
güven ihtiyacı yüzünden onlara bunu verebilecek bir yönetici istemeleri, bunun
çok normal olduğu vs. gibi birçok şey beni etkiledi.
Fantastik akışına
denecek bir şey yok zaten, çok çok iyi. Sonda her zamanki gibi ters köşe
yapmayı amaçlayarak ve beklenmeyen bir şey yaratarak bitiriyor. Hemen üçüncü
kitaba geçme hissiyatı geliyor insana. Başından beri metaller gibi bir
konuyu alarak bunu fantastiğe
harmanlaması yaratıcılığını kanıtlıyor.
Kitap başında
sevmediğim, sonlara doğru bir evrim geçirerek daha farklı bir adam olan Elend
karakteri vardı bir de. Bu karakter kitapta biraz sırıtmış gibi geldi. Çünkü
diğerleri, iyi ya da kötü, bir şekilde kendi benliklerini kabul ettirebilmişken, Elend kararsız bir çocuk gibiydi. Bu kadar güçlü kahramanların olduğu bir
kitapta da tam yerine oturmayan özellikleri olduğunu düşündüm, ta ki Brandon
Sanderson onu güçlü bir krala evrilterek ve bazı özelliklerini törpüleyerek
başka bir insan yaratana dek. Sonlara doğru onun kitapta sırıtmış olduğu
anlayışım değişti, hatta bu kararlılığın içinde bir kararsızlık olması da hoşuma gitmedi diyemem.