Kül Dağı’ndaki
Kütüphane (Library at Mount Char)
Scott Hawkins
Sayfa Sayısı: 432
Çevirmen: M. Boran
Evren
İthaki Yayınları
1. Baskı, Ocak 2017,
İstanbul
Bir haftadır sınavlardan ötürü kitap okuyamamın verdiği
acıyla dün başladım ve bugün de bitirdim. Enfesti, okuması çok keyifli ve
altında barındırdığı mesajlar da çok anlamlıydı. Kurgusu orijinal, yazarın dili
de çok akıcıydı.
‘Baba’ adı verilen gizemli
bir kişi, on iki çocuğu Kütüphanesine alır (kaçırır?) ve her birini farklı
alanlarda eğitmeye başlar. Kimi evrendeki tüm dillere hakim olmak için gecesini
gündüzüne katmakta, kimi hayvanlarla konuşabilmekte, kimi de ölüleri
diriltebilmektedir. Ancak bir gün Baba’nın ortadan kaybolmasıyla, işler değişir.
Sıkılanlar olmuş,
ben kitabın tek bir anında dahi sıkılmadım çünkü karakterlere bayıldım, Erwin,
Stieve, Naga (kendisi dişi bir aslan) ve özellikle de Carolyn. Olayların tarif
şekillerini ve diyalogları okurken kahkahalar attım, çoğu yerde de sırıtmadan
edemedim. İncelikli, doğal ve naif işlenmiş her biri. Fantastik bir eser
olmasına karşın büyücüler, periler vs. barındırılmadan da çok güzel, çok farklı
işlerin çıkacağı gösterilmiş. Carolyn’le Stieve’in birlikte olmaması içime
oturdu azıcık, kitap boyunca da beklemiştim halbuki, gözlerim yaşlı.
Normalde bu kitap
benim için eksilerde olabilirdi çünkü neredeyse olay 300 sayfa kadar bir süre
boyunca olmuyor. Abuk sabuk, ancak daha sonra mana kazanacak birtakım şeyler
yaşanıyor ve bunlar mizahi bir dille anlatılıyor. Ancak –yine- yazarın o
güzelim dili, yarattığı o güzelim karakterler ve dünya devreye giriyor ve kitabın
her sayfasını merakla okumam için beni dürtüyorlar.
Ben çok sevdim.