Saeculum
Ursula Poznanski
Sayfa Sayısı: 520
Çevirmen: Firuzan
Gürbüz
Pegasus Yayınları
1. Baskı, Nisan 2013,
İstanbul
Bastian; 20 yaşında, tıp fakültesinde okuyan ve derslerden
başını kaldırmayan bir üniversite öğrencisidir. Sandra’yla tanıştıktan sonra
aralarındaki etkileşime bağlı olarak Sandra onu arkadaşlarıyla gideceği bir
etkinliğe davet eder, lanetli olarak atfedilen bir ormanda beş gün. Bastian
buna başta pek yanaşmasa da, Sandra’yla baş başa geçirebileceği birkaç gün için
teklifi kabul eder. Oraya vardıklarında ise işler bir süre sonra rayından
sapacaktır.
Madde madde son zamanlarda okuduğum en kötü
kitap olmasının nedenini yazayım:
1. Karakterler. 20
yaşındaki koskocaman adam, yaşının getireceği olgunluğu zerre taşımıyor. Saçma
sapan hareketlerde bulunuyor, ilkokul çocuklarının bile aklının ucundan geçmeyen
şeyleri düşünüyor ve yaptığı hareketler de bir o kadar tutarsız, gereksiz,
manasız. Olayları birbirine bağlamakta o kadar güçlü çekiyor ki, bir kısımda
‘yuh artık’ moduna girebiliyorsunuz. Hepsini geçtim, iticiler, topyekun. Robot
gibi hareket ediyorlar, arkadaşları ormanda kayboluyor, herkes bakkala gitmiş
gibi bir hava içinde. Kocaman ormanda eşyalar çalınıyor, bir yerler kazılıyor
vs. kimsenin umrunda olmuyor. İnsandan başka her bir özellik katılmış, harika.
2. Kapaktaki gerilim
yazısına aldanmayın. “Neye gülüyorsun? Duvardaki adalet yazısına” sözünü
anımsattı biraz ama konudan sapmayalım. Yazar gerilimi hiç verememiş, epey de
kötü verememiş ve okuyucunun kitaptan düşmesini sağlamış. Kitap boyunca zaten
insanakıllı bir olay da olmuyor ki hadi bir kısmı görmezden gelelim. Zayıf
kurgu, zayıf karakterler. Üzgünüm.
3. Kitabın sonu. Mantık
hatalarıyla dolu bir kurguya ancak bu kadar gereksiz bir son cuk otururdu. Sonuna
yaklaşırken aklımdan zilyon tane tahmin geçti. Yaşadıkları olaylar bu oyunun bir
parçası olsaydı eğer, şahsi kanaatimce okuyucu daha tatmin olurdu, Bastian da
bir güzel şok olur ve olaylar daha güzel bir yöne evrilebilirdi. Bu sadece bir
öneri elbette, ya da daha basit bir final yapsaydı, “şaşırsın gençler” modundan
çıksaydı eğer yazar, en azından mantık hatalarından kaçınmış olabilirdi. Böyle
çok daha kötü bir konuma düşmüş.
Belki siz okuduğunuzda benim görmediğim
bir ışık görürsünüz, belki siz beğenirsiniz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder