Da Vinci Şifresi (The
Da Vinci Code)
Dan Brown
Sayfa Sayısı: 495
Çevirmen: Petek Demir
Altın Kitaplar
45. Basım, Nisan
2005, İstanbul
Yok, beğenmedim ben hiç bu kitabı. Senelerdir duyduğum ve bu
kitap için, yazar için sunulan methiyelerin aslında içi boş birtakım laflardan farklı
olmadığını anladım. Simyacı gibi, Kürk Mantolu Madonna gibi, Küçük Prens,
Uçurtma Avcısı gibi bu kitap da, abartılmaktan vazgeçilmeyen, sürekli olarak
göklere çıkartılan ve objektif yorumlardan uzak olarak sürü psikolojisi içinde değerlendirilen
eserlerden birisi. Tamam, sürükleyici olabilir, güzeldir, keyifli vakit
geçirtir ama bu kadar da abartılacak bir şey göremiyorum ben.
Dan Brown’un sürekleyici
bir yazım tarzı var, insanlık da gizemli şeylere abartılı bir çekim duyduğu
için ekstra bir okunma oranı kazanmış. Ben ise güzel bir kurgu göremedim bu
kitapta, sürükleyici olmaktan başka bir cazibeye sahip olamamış –ki kimi yerde
de sıkılan ve dudak büken biri olarak belirtiyorum bunu.
1. Ana
karakterlerin –Sophie ve Robert- kavrayışları o kadar geç ki, okurken çok fazla
irite oldum. Bir de sanki çok zekilermiş gibi davranılmış ya, güldürücü bir şey
bu. Ya birisine dank ediyor, ötekine açıklayınca ‘haa’ şeklinde bir cevap
sunuyor. Ötekinde jeton düşünce, bu sefer diğeri aynı tepkiyi veriyor ve en
ufak şeyleri idrak etmekte güçlük yaşıyorlar. İlginç.
2. Aşırı tesadüfi
bir hava sezdim kitapta. İçlerinde bulundukları arap saçına dönmüş durumlardan
–ne hikmetse- devamlı kurtulmayı başarıyorlar. Yazarın heyecan katmak için
devamlı ama devamlı uyguladığı gereksiz bir taktik olmuş. Bilgi birikimi, titiz
çalışma ve emek gerektiren bir konuyu seçmiş olabilir yazar, lakin işleniş
kötü.
3. Son kısımlara
doğru kitabın o tekdüzelikten kurtulduğunu hisseder gibi oldum, mesela sırların
açığı çıkışı vs. Ancak sonu tıpatıp aynı bir Türk filmi gibi olmuştu.
Tesadüfler ve tesadüfler, biraz duygusallık, sırrın açığı çıkışı gibi konular basit
ve üstünkörü olmuş, sırf okuyucunun şaşkınlık ve hüzün duyguları kabarsın diye
de gereksiz birtakım çabalara girişilmiş. Olmamış.
Elbette zevkler ve
renkler tartışılmaz, ama ben bu kitapta da bu kadar abartılmaya değer bir şey
göremiyorum. Bu kadar satmasının sebebinin de ne olduğunu merak ediyorum
açıkçası, derin gibi görünen ancak yüzeysellikten öteye geçemeyen bir kitap
olmuş.
Belki siz
beğenirsiniz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder