30 Temmuz 2017 Pazar

Görünmez Canavarlar (Invisible Monsters)
Chuck Palahniuk
Sayfa Sayısı: 240
Çevirmen: Funda Uncu
Ayrıntı Yayınları
10. Baskı, Ekim 2016, İstanbul

Not: Yorum, kitap hakkında ayrıntılı bilgi (spoiler) içerebilir!

Harikulade bir kitap, Dövüş Kulübü’nden daha çok sevdiğimi söyleyebileceğim kadar iyi. Çok iyi. Yazarın Dövüş Kulübü’nde kastığı aforizmaları bu kitapta o kadar da göstermemesi daha bir doğallık ve içtenlik ve etkileyicilik katmış. Dağıtıcı bir şeydi.

  Yazar, tüketim toplumunun kurbanlarını ele almış ve her iki bireyi de aynı açıdan değerlendirmiş aslında, sevginin tahtını ilginin alması ve bunun sonucu. Kız kardeş çevresinden deli gibi ilgi görür ve erkek kardeş de aileden gelen ilgiyi toplar ve bunun sonuncunda da görünmez canavarlara dönüşürler. Bu canavarlar somut olabilecek ancak somutlaştırılamayan bu kavramı (ilgi) sonsuz bir açlıkla tüketir ve ruhlarını bu şekilde de beslerler, ancak her daim açtırlar. Çünkü bu kavram, onları içten içe kemiren zehirli bir üründür aslında.

  Toplumun her yaptığımız şeye müdahale etmesi, devamlı olarak kusursuzlaştırılmaya çalışılmamız, bize ait hiçbir şeye sahip olmamız da değinilen (daha da) önemli bir konu aslında. Sandığımızın aksine yaşamımızda kendimize ait ne kadar az karar verdiğimizi, aykırı görüşlerin toplum tarafından nasıl asimile edildiği ve yolumuzu bizim değil, başkalarının çizdiği de çok rahat bir şekilde gösteriliyor. Dedikodu, eleştiri, her şeye yorum yapma açlığı, “bilmiyorum” diyememek.

    Yazarın yazım tarzına zaten hayranım, yaptığı ters köşeler ise beni benden aldı. Son yüz küsür sayfada art arda patlattığı bombalar kitabın etkileyiciliğine ayrı bir sersemleticilik katmış. Bağımsızca anlatılan kısımları en sonunda rahatça bütünleştirerek gözünüzde canlandırmakla yerli yerine oturuyor her şey. Tokat yemiş gibi olmak demek tam olarak bu. Bir gün, bir daha okuyacağım.


“Benim hiçbir şeyim orijinal değil. Ben bildiğim tüm insanların ortak çabasıyım.”

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder