Görünmez Canavarlar
(Invisible Monsters)
Chuck Palahniuk
Sayfa Sayısı: 240
Çevirmen: Funda Uncu
Ayrıntı Yayınları
10. Baskı, Ekim 2016,
İstanbul
Not: Yorum, kitap hakkında ayrıntılı bilgi
(spoiler) içerebilir!
Harikulade bir kitap, Dövüş Kulübü’nden daha çok sevdiğimi
söyleyebileceğim kadar iyi. Çok iyi. Yazarın Dövüş Kulübü’nde kastığı
aforizmaları bu kitapta o kadar da göstermemesi daha bir doğallık ve içtenlik
ve etkileyicilik katmış. Dağıtıcı bir şeydi.
Yazar, tüketim
toplumunun kurbanlarını ele almış ve her iki bireyi de aynı açıdan
değerlendirmiş aslında, sevginin tahtını ilginin alması ve bunun sonucu. Kız
kardeş çevresinden deli gibi ilgi görür ve erkek kardeş de aileden gelen ilgiyi
toplar ve bunun sonuncunda da görünmez canavarlara dönüşürler. Bu canavarlar
somut olabilecek ancak somutlaştırılamayan bu kavramı (ilgi) sonsuz bir açlıkla
tüketir ve ruhlarını bu şekilde de beslerler, ancak her daim açtırlar. Çünkü bu
kavram, onları içten içe kemiren zehirli bir üründür aslında.
Toplumun her
yaptığımız şeye müdahale etmesi, devamlı olarak kusursuzlaştırılmaya
çalışılmamız, bize ait hiçbir şeye sahip olmamız da değinilen (daha da) önemli
bir konu aslında. Sandığımızın aksine yaşamımızda kendimize ait ne kadar az
karar verdiğimizi, aykırı görüşlerin toplum tarafından nasıl asimile edildiği
ve yolumuzu bizim değil, başkalarının çizdiği de çok rahat bir şekilde
gösteriliyor. Dedikodu, eleştiri, her şeye yorum yapma açlığı, “bilmiyorum”
diyememek.
Yazarın yazım tarzına zaten hayranım, yaptığı
ters köşeler ise beni benden aldı. Son yüz küsür sayfada art arda patlattığı
bombalar kitabın etkileyiciliğine ayrı bir sersemleticilik katmış. Bağımsızca
anlatılan kısımları en sonunda rahatça bütünleştirerek gözünüzde canlandırmakla
yerli yerine oturuyor her şey. Tokat yemiş gibi olmak demek tam olarak bu. Bir
gün, bir daha okuyacağım.
“Benim hiçbir şeyim orijinal değil. Ben bildiğim tüm
insanların ortak çabasıyım.”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder