25 Şubat 2017 Cumartesi

Yılanı Öldürseler
Yaşar Kemal
Sayfa Sayısı: 103
Yapı Kredi Yayınları
25. Baskı, İstanbul, Şubat 2017

  Tek solukta okudum bu eşsiz ve nadide eseri. Abidin Dino’nun leziz çizimleri de okurken o atmosferde kendimi kaybetmemi sağladı. Nasıl güzel bir kitaptı bu, hislerimi kelimelere dökmem olanaksız gibi görünüyor. Okudukça kalbimde tarifi meydansız bir acı çıktı ortaya, büyüdükçe de büyüdü. Son cümleyi okurken de bir kez daha Yaşar Kemal’in ne kadar muhteşem bir yazar olduğunu kavramış oldum.

Hem uyduruyorlar, uydurduklarını bile bile, az sonra da uydurduklarını gerçeğe çevirip inanıyorlardı. (s.72)

  Esme, dünya güzeli bir kadın, öyle böyle değil. Öyle güzel ki, ne kadar insan gelse de öldüremiyor Esme’yi. O kadar güzel ki, Allah özene bezene yaratmış, bin yılda bir kez gelir ancak diyorlar. Halil var sonra, Esme’yi kaçırıyor, Esme istemiyor, tecavüz ediyor. Esme hamile kalıyor. Esme’nin sevdalı olduğu birisi var bu sırada, Abbas. Abbas da deliler gibi seviyor Esme’yi. Abbas hapse giriyor sonra. Esme ise bir oğlu doğurunca, elini eteğini çekiyor ve yaşadığı bu ortama karşı çıkamıyor. Oğlun adı Hasan. Abbas hapisten çıkıp bir gün Halil’i öldürünce, Halil’in akrabaları da Abbas’ı öldürüyor ve ortada zavallı iki kurban kalıyor: Esme ve Hasan. Halil’in anası, kardeşleri, kardeşlerinin karıları, diğer uzak akrabalar, köydeki tüm insanlar Esme’ye orospu diyor, o yaptırdı, o öldürdü Halil’i diyor, Halil’in kanı onun üzerinde, ananı öldürmen gerekiyor Hasan diyor ve böyle böyle akıp gidiyor kitap.

  Hasan, güzel Hasan, mert Hasan, cesur Hasan ama en sonunda annesini öldürmek zorunda bırakılan Hasan. Sapına kadar direnen ama en sonunda kendini kaybederek bunu yapmak zorunda kalan Hasan. Annesini çok ama çok seven fakat toplum baskısına karşı koyamayan Hasan.

Hasana ancak, Hasan gibi yaşamın ötesine, ölüme düşmüş insanlar yaklaşabilirler, onunla aynı ipte oynayabilirlerdi. (s.21)

   Kadının ülkemizdeki konumu, toplum baskısı, dedikoduların ve psikolojik şiddettin insanların üzerinde yarattığı etkiyi nefis bir şekilde ele almış Yaşar Kemal. Ayraçsız bitecek bir kitap. Esme’nin her ne olursa olsun ayakta durmaya çalışması, insanların bitmek tükenmek bilmeyen Halil’in hortladığıyla ilgili birtakım saçma sapan sözleri ve çevresindeki tüm insanların Hasan’a uyguladığı sözlü şiddetin sonunda yarattığı yıkım derinden sarstı bir okuyucu olarak beni.

  Kitabın en son paragrafını okurken, Yaşar Kemal’in ilk okuduğum kitabı olan Kuşlar da Gitti canlandı gözümde. İnsanların günden güne kötüleşmeye, vahşileşmeye, nefret dolu ve cani bir yaratığa dönüşmeye başlamasını ta o zamanlardan yüzümüze çarpmış.

İnsanlar konuşuyorlardı, o alıyor, o bırakıyor, o alıyor, öteki bırakıyordu. Baş döndürücü bir hızda gelişiyordu her şey... Yıldızlara kadar dinledi, dinledi. Hep dinliyordu. (s.27)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder