23 Nisan 2017 Pazar

Ölüm Çığlığı (Murder at the Vicarage)
Agatha Christie
Sayfa Sayısı: 176
Çevirmen: Gönül Suveren
Altın Kitaplar
5. Baskı, Eylül 2012, İstanbul

On Küçük Zenci’yi okumuştum sevgili Agatha’dan daha önce ve çok beğenmiştim. Ölüm Çığlığı’nı da sevmeme karşın ilk okuduğum eseri kadar sarsıcı olmadığını düşünüyorum. Kitap, Albay Protheroe’nin öldürülmesi, onlarca şüpheli ve entrikalar etrafında döndürülüyor. Pek sevilmeyen bir adam albay, bundan dolayı da bu cinayeti herkes işlemiş olabilir.

  Aynı zamanda okurların “ihtiyar kız” Miss Jane Marple’la tanıştıkları ilk kitap. İlerlemiş yaşına karşın, olayları birbirine bağlaması ve çözüme kavuşturması çok etkileyici. Kitabın sonunda ters köşe oluyorsunuz, ve bir ‘vay be’ çekebiliyorsunuz. Yazar bir ters psikoloji işlemiş, çok güzel işlemiş ve çok da güzel bağlamış. Kitap boyunca olmasa da olur diye adlandırılabilen yerler, sonunda olması gerektiğini daha da vurguluyor. Yeterince tatmin edici olmamakla beraber, okuduğum süreç içerisinde keyif aldığımı söyleyebilirim. Nice Agathalarla görüşmek üzere!

  Miss Marple, “Siz insanları iyi tanımıyorsunuz,” diye cevap verdi. “Ben insanları çok inceledim. Artık onlardan fazla bir şey beklemiyorum. Evet, dedikodu gerçekten kötü bir şey ama çoğunlukla doğru da oluyor. Öyle değil mi?” (s.21)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder