25 Mart 2017 Cumartesi

Bilinmeyen Adanın Öyküsü (O Conto da Ilha Descconhecida)
Jose Saramago
Sayfa Sayısı: 58
Çevirmen: Emrah İmre
Kırmızı Kedi Yayınları
7.Baskı, Kasım 2016, İstanbul

İlk kez okudum Saramago’nun bir kitabını ve şu kısacık, uzun öyküsünden dahi çok etkilendim. Basit bir dille ve sade, masalsı bir anlatımla sunulmuş olmasına karşın kitabın üzerinde düşünülmeye çok açık olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim.

  Devletin insanları küçümsemesi, başa geçen kişinin kendini karşı koyulamaz, eleştirilemez görmesi, halka cevap verebilmesi için onların tepki vermeleri gerektiği ve insanın imkansızı dahi olsa başarabilecek kapasitede olması veya en azından deneme cesaretini bünyesinde barındırması, sevmenin ve sevginin önemi. Diğer kitaplarını okumayı sabırsızlıkla bekliyorum.

  Beğenmek, sahip olmanın en iyi şekli, sahip olmaksa beğenmenin en kötü şekli olsa gerek. (s.29)

  Biliyor musun ki, Kendinden dışarı çıkıp kendine bakmadıkça kim olduğunu asla bilemezsin, (s.36)

  Ben hep denizciliğin sadece iki ustadan öğrenilebileceğini düşünmüşümdür, birincisi deniz, ikincisiyse tekne, Peki ya gökyüzü, gökyüzünü unutun, Evet, tabii, bir de gökyüzü, Rüzgarlar, Bulutlar, Gökyüzü, Evet, gökyüzü. (s.39)

  ışıkları tıpkı ay ışığı gibi yavaşça artarak temizlikçi kadının yüzünü aydınlatmış, o anda adamın aklından geçeni söylemeye gerek yok, Güzel, diye düşünmüş tabii ki, fakat kadının düşündüklerini aktarmak gere, Belli ki adamın 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder