Yıkıma Giden Adam
(The Demolished Man)
Alfred Bester
Sayfa Sayısı: 262
Çevirmen: Barış
Tanyeri
İthaki Yayınları
1.Baskı, Nisan 2016,
İstanbul
Daha önceden okumadığıma pişman olduğum kitaplardan bir
tanesi daha, Yıkıma Giden Adam. Polisiye ve bilim-kurguyu süper bir şekilde
harmanlamış Alfred Bester.
Kitap, 24. yüzyılda
geçiyor. Ben Reich, evrenin en güçlü adamlarından bir tanesi ve yaklaşık yetmiş
yıldır adı sanı duyulmamış bir suç işlemeye karar veriyor: Cinayet. Esper adı
verilen robot-insan karışımı canlılar zihin okuyabildiği için insanlar gündelik
hayatlarında kelimeyi akıllarından dahi geçiremezken Ben Reich’in bunu nasıl
yapacağı ise kocaman bir soru işaretiydi. Ölüm gerçekleştikten sonra ise
olaylar daha da psikopat bir hal almaya başlıyor.
Çok akıcı, samimi ve
zekice bir dili var kitabın. O son sayfayı okumadan elinizden bırakasanız
gelmiyor. Kitap boyunca art arda bombalar patlıyor, başlarda ve sonlara doğru olmak
üzere iki tanesi özellikle beni dumura uğrattı, bazı kısımlarda ise bir neden
olmaksızın çok heyecanlandım, tabi ki herkesin reaksiyonu farklı olacaktır.
Kimi yerde kitap beni öylesine meraklandırdı ki göz kapaklarımı kırpıp vakit
dahi kaybetmek istemedim.
Kitapta en sevdiğim
karakter ise Jerry Chuch oldu. Çok ama çok az bir kısımda geçiyor lakin Ben
Reich’e verdiği o gurur dolu tepkiler beni kendine hayran bıraktı. Elbette
sonlara doğru iradesinde gram bir şey kalmamış dahi olsa buradan Jerry’e
sevgilerimi gönderiyorum.
Kitabın alt metninde
ise farklı anlamlar yatıyor. Son sayfalara doğru geçmişteki idam cezasından bahsedilerek bunun ne
kadar ilkel bir yöntem olduğuna değiniliyor. Hatta karşısındaki insan buna
inanmayarak abartılı bir tepki veriyor ve suçluları topluma kazandırmanın önemi
göze çarpıyor. Kitapta bu durum beyni tamamen sıfırlayarak yapılmıştı. Diğer
bir şey ise hayatlarımızın ne kadar aceleci, ne kadar hızlı ve şehir yaşantısının
ne kadar gürültülü olduğu, çok güzel değilinilmiş bunlara da.
İnsanların yalnızca dışını görebildiğiniz
için minnettar olun. Tutkuları, nefretleri, kıskançlıkları, kötülüğü,
hastalıkları görmediğiniz için kendinizi şanslı sayın... İnsanların içindeki
korkutucu gerçeği nadiren gördüğünüze sevinin. Herkesin gözetleyici olduğu ve
herkesin ayarlı olduğu bir dünya, muhteşem bir yer olur... Ama o zaman kadar
kör olduğunuz için minnettar olun. (s.256)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder