Bir Süre Yere Paralel
Gittikten Sonra
Barış Bıçakçı
Sayfa Sayısı: 136
İletişim Yayınları
10. Baskı, İstanbul,
Ocak 2016
Uzun zamandır okumak istediğim bir kitaptı, Bir Süre Yere
Paralel Gittikten Sonra. Büyük beklentilerle başladım, bundan dolayı da
yeterince tatmin olamadım. Kitaplara başlarken duygularınızı nötr tutmakta
fayda var, daha çok beğenirdim böyle olsaydı eğer.
“Biz
de deniz gibiyiz,” dedi Başak, “tek derdimiz yerinden oynatamadığımız taşlar.”
(s.126)
Başak adında bir
ressam intihar ediyor bir gün ve bununla beraber hayatındaki diğer insanların farklı
zaman dilimlerindeki durumlarını okuyoruz. Çok fazla bölüm var, bundan dolayı
daha çok öykü çağrışımı yapıyor kitap. İntiharı bu kadar sade ve duru
bir şekilde anlatması, ağdalı cümlelere gerek duymadan sunması hüznünüzü
arttırıyor. Her bölüm farklı bir karakterin ağzından olduğu
için, okuyucuya da birtakım sorumluluklar yükleniyor, dikkatli okunması gerek
kitabın.
Sadece
şunu biliyor: Her şeyi yerli yerinde, tıkır tıkır işleyen bir hayat kurduğunda,
o hayatı yerle bir edecek bir felaket kurgulamak farz olur. (s.109)
Ufak
eleştirilerimi de yapmak istiyorum. Tasvirlerin bazı kısımlara oturmadığını,
biraz havada kaldığını sezdim. Kitap boyunca Başak’ın intiharıyla ilgili soru
işaretleri oluyor, finalle birlikte de bunlar tamamen açığa çıkmıyor. Belirsiz
sonlarda yarım kalmışlık hissi çok hoşuma gider ancak bu kitapta diğer
karakterlerin üzerinden topladığım kanıtları sağlam bir temele oturtmakta
güçlük çektim. Böyle olunca sonlara doğru sendeledim.
Kurulan naif cümleleri okudukça ve vermek
istediği iletiyi hafif hafif yakaladıkça kitabın size karşı takındığı tavır ve
sizin ona karşı duyduğunuz samimiyet artıyor. Kitaplarda geçen ve devamlı
hissettirilmek istenilen aforizmalar beni normalde rahatsız eder ancak bu
kitaba yakıştığı kanısındayım. Tertemiz bir anlatım, pırıl pırıl cümleler. Okuduğum
ilk Barış Bıçakçı kitabı oldu, ama son olmayacağına eminim.
Utanç
bizi ikiye böler. İkiye bölünmenin en dayanılmaz yanı, iki parçanın da hala
canlı olmasıdır. İnsan herhalde bu yüzden kendini öldürmeye kalkışır. (s.98)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder